24 Aralık 2014 Çarşamba

Rusya-Çeçenistan Savaşları

                                                                                                 Osman ELAGÖZ
Çankırı Karatekin Üniversitesi
Uluslararası İlişkiler Bölümü
RUSYA-ÇEÇENİSTAN SAVAŞLARI
Bu çalışmada Rusya ve Çeçenistan çatışmasının tarihsel sürecine bakılarak savaşa giden yol incelenecektir. Birinci ve İkinci Çeçen savaşlarına değinilerek İkinci Çeçen Savaşı ve bu çatışmanın  çözüm yollarına bakılacaktır.
Bu çatışma incelenirken tarihsel süreçten başlamamız çatışmayı daha iyi anlamamız ve çözümünü bulmamız konusunda daha yardımcı olacaktır.
TARİHSEL SÜREÇ
Çeçenler Kuzey Kafkasya’nın yerli (otokhton) halklarından olup Kuzey-Doğu Kafkasya’da Çeçenistan’da yaşarlar. Kendilerine Nohçi diyen Çeçenler komşuları tarafından Miçikis (Kumukça), Burtel (Avarca), Şeşen (Kabardeyce) gibi isimlerle anılırlar. Çeçenler, İnguş ve Tuşlarla birlikte Weynah halkını oluştururlar. İnguşlar kendilerine Ğalğay demektedir. (weynah halkının üçüncü kolunu oluşturan Tuşlar, nüfusça çok küçük bir topluluktur ve genellikle Kafkasların güney kesiminde yaşarlar.)  
Çeçenlerin yaşadığı bölge olan Kafkasya dünyanın en önemli bölgelerindendir. Kafkasya bölgesi tam bir zenginlik bölgesidir. Etnik bakımdan, kültür bakımından, enerji kaynakları bakımından maddi manevi her anlamda zengindir. Birçok ırka mensup millet yaşamaktadır. Çalışmamızın konusu Çeçenistan’da burada ki 89 birimden biridir. Çeçenleri farklı kılan diğer birimlerden ayıran belli başlı özellikler vardır. Kuşkusuz artık destanlaşan bağımsız tutkuları bunun başını çeker.
Çeçenistan sorunu, Rus Çarlık ordularının Şeyh Şamil liderliğindeki Çeçen güçlerini 1859 yılında yenerek Çeçenistan’ı güç yoluyla Rus imparatorluğu bünyesine katması ve bunu takip eden yıllarda, özellikle Sovyet idaresi altında, Moskova’nın Çeçen halkının önemli bir kısmını defalarca Çeçenistan’dan sürgün etmesi sonucunda derin bir tarihsel boyut kazanmıştır. Sovyetlerin yıkılmasıyla yeni bir dönem başladı. Rusya üzerindeki 89 birimden biri olan Çeçenistan Rus egemenliğini tanımadı. (TANRISEVER, 2001:182)  Bu olayların başlangıcı olmuştur. Asıl münasebet Sovyetler zamanında başlamıştır. Sovyetler birçok Çeçeni bulundukları topraklardan sürmüştür. Sovyetlerin bu politikaları olayların fitilini yavaş yavaş ateşlemiştir.
Ve Sovyetler Yıkılıyor Savaşa Giden Yol Açılıyor.
Sovyetlerin yıkılmasına kadar Sovyetlerde kol kırılır yer içinde kalır mantığı vardı. Ülkede birçok olay olmasına karşın dünyanın bundan haberi olmuyordu. Sovyetlerin son dönemine kadar bu böyle sürmüştür. Sovyetlerin yıkılması da Yugoslavya’nın yıkılışı gibi olmuştur. Her iki ülkede sosyalist ülkelerdir. Bir ortak yönleri de Milliyetçilik akımına karşı duramamışlardır. Aslında bu sadece bu iki ülkenin kaderi de değildir.
Sovyetlerin yıkılması ile birçok bağımsız devlet ortaya çıktı. Bağımsızlığını ilan eden devletlerden biri de Çeçenistan oldu. Rusya çok kilit bir nokta da bulunan Çeçenistan’ın bağımsızlığını tanımadı. Rusya’nın bu tutumu  Sovyetlerden kalan gerginliği daha da ateşledi. Çeçenler bağımsızlıklarına çok düşkün bir millet olmuşlardır hep. 1991 yılında başlayan bu gerginlik 94 yılına kadar sıcak çatışmaya dönmemiştir. Bu süre içinde iki ülkede geri adım atmayınca savaşa giden yol açıldı.
ÇATIŞMANIN TARAFLARI
Bu çatışmanın iki ana kahramanı, çatışmanın birincil tarafları Rusya ve Çeçenistan olmuştur.
İkincil taraflar ise bölge ülkeleri Lezgiler, İnguşlar ve Türkiye olmuştur. Türkiye’de birçok Çeçen yaşar. Rusya bu savaşta Türkiye’yi Çeçenistan’ı desteklemekle suçlamış buna karşı Rusya PKK’yı desteklemiştir. Ayrıca bu süreçte Çeçen liderlerin isimleri Türkiye’de park ve caddelere verilmiş bu da Türkiye Rusya ülkelerini oldukça etkilemiştir.
Üçüncül taraflarda arabuluculuk görevi üstlenen uluslararası örgütlerdir.
ÇATIŞMANIN NEDENLERİ
Çatışmanın asıl çıkma nedeni aslına bu bölge için klasik bir nedendir. Etnik milliyetçilik bu bölgeyi en iyi açıklayan kelimedir. Aslında Çeçenistan bura da Kafkas halklarının mücadelesini yapmakta. Bugün Ruslar Kafkasya halklarına asimilasyon uygulayarak etnik kökenlerini unutturmaya çalışmakta. Buna en sesli isyan eden Çeçenler olmuştur. Rusya bunu Çerkeslere de, Lezgilere de diğer Kafkas ırklarına da yapmaktadır. Ruslar bu milletlerin kültürlerine olan düşkünlüklerini bildiği için asimile yapmaya çalışıyor.
Rusya’nın açısından bakarsak aslında nedenler genelde ekonomik. Kafkas toprakları oldukça zengin bölgeler. Gerek yeraltı kaynakları gerekse de enerji kaynakları bakımından. Ayrıca Kafkas toprakları Rusya’nın Karadeniz’e açılan kapısı konumundadır. Çeçenistan başkenti Grozni’de hem yeraltı kaynakları bakımından hem de geçiş güzergahı açısından önemlidir. Bu bağlamda çözülemeyen nedenler 94 yılında savaşa dönüşmüş ve Birinci Rus-Çeçen Savaşı başlamıştır.
I. Rus-Çeçen Savaşı
1994 yılına gelindiğinde Rusya Çeçenistan’a savaş açmasıyla I. Rus-Çeçen Savaşı başlamıştır. Ruslar bu savaş öncesi Çeçenleri küçümsediler. Çeçenler askeri anlamda oldukça iyilerdir. Özellikle hafif silah kullanımımda oldukça ustalaşmışlardır. Oldukça hareketli birliklerdir. Rus siyasetçilerinin Çeçenistan’ı bir sorun olarak görmeyip harekatın kısa sürede bitirilebileceği düşüncesi Rus ordusunun aceleyle hazırlanıp bir plan olmadan ve hazırlıksız kuvvetlerle harekata gönderilmesine yol açmıştır. (KANBOLAT, 2001:169) Rusya’nın bu gayri ciddi tavrı hiç beklemediği bir yenilgiye sebep olmuştur. Bu savaşta Asker aileleri ve Subaylar Birliği Güçleri muhalif örgütler halini aldı. Savaşın uzaması Yeltsin iktidarını zayıflatmaya başlamıştı.[1]
Rusya halk desteğini kaybetmesi ve alınan olumsuz sonuçlar nedeniyle Çeçenistan’dan çekilmek zorunda kalmıştır. 1996’da imzalanan Hasavyurt Antlaşması ile savaş fiilen bitmiştir. Çeçenistan sorununu 2001 yılına kadar donduran Hasavyurt Antlaşması’na göre Rusya askeri olarak bölgeden çekilecek, yönetim Çeçenlere bırakılacak ve Rusya Çeçenistan’ın yeniden imarı için ekonomik yardımda bulunacaktır. Söz konusu antlaşma ile Rusya bölgeden askerlerini çekmiş ve Çeçenistan’da da seçimler yapılmıştır. Rus orduları Çeçenistan’ı terk ederken Rusya’nın en büyük kazancı kendi kendini sorgulamaya başlamasıydı. Savaş sonrası ilk kez üst düzeyde yetkililer kamuoyu baskısı sonucu görevlerinden uzaklaştırılmıştır. "Grozni’yi iki saatte alırız!" diyerek tarihe geçen Savunma Bakanı Pavel Graçov kendi yarattığı depremin kurbanlarından biri olmuştur. Rus anneleri de oğullarının savaşa gönderilmesini engellemek için başlattıkları gösterilerle bu sürece katkıda bulunmuşlardır. (KANBOLAT, 2001:169)
Ateşkes anlaşmasını takip eden dönemde Çeçenistan’ın Cumhurbaşkanı seçilen Aslan Mashadov ile Yeltsin tarafından Mayıs 1997’de imzalanan barış antlaşması Çeçen sorununa kalıcı bir çözüm getirememiştir. Rus yönetimi Mashadov’u bir federasyon anlaşması imzalamaya ikna edemeyince, kendisine Çeçenistan’da istikrarın sağlaması için gerekli olan ekonomik ve siyasal desteği vermemiştir. Böylelikle, Moskova, politikasını Çeçenistan’ın istikrarsızlaştırılması üzerine bina etmeye başlamıştır(TANRISEVER, 2001:182)
Bu savaştan hem Rusya hem Çeçenistan büyük yara almıştır. Rusya hem ciddi bir maddi kayıp yaşamış hem de birçok askerini savaşta kaybetmiştir. Çeçenistan’da savaştan büyük yaralar almıştır. Ülke bu savaşta tahrip edilmiştir. Rusya maddi yardımları da kesmiştir. Adeta Rusya verdiği sözü tutmayarak savaşta kazanamadığını başka şekilde kazanmaya çalışmıştır. Çeçenistan’da artan ekonomik bunalıma bir de iç karışıklık eklenince kazanılan savaş kazanca dönüştürülememiş, Çeçenistan bağımsızlığını ilan edememiştir. Bu da İkinci Rus-Çeçen Savaşı’na giden yolu açmıştır.
II. Rus-Çeçen Savaşı
1999 Ağustos ayında Başbakan, 31 Aralık 1999 tarihinde Devlet Başkanı Vekili olarak yemin eden Putin, Rusya’nın güçlü bir otoriteye ihtiyacı olduğunu belirten ilk politikacı olmamasına rağmen, kararlı tutumu Rus kamuoyunu etkilemiştir. (KANBOLAT, 2001:170)  Putin dönemiyle Rus-Çeçen münasebeti farklı bir boyut kazanmıştır. Putin devlet yönetimine gelmesiyle Rusya Avrasyacılık politikasına dönmeye başlamıştır. Putin Orta Asya ve Kafkasya’yı yaşamsal hayat alanı, aynı zamanda arka bahçesi olarak görmekteydi. Bunun en önemli kaynağı kuşkusuz enerji kaynaklarıdır. Putin bu noktada Çeçenistan’a bakışını buna göre belirlemiştir. Çeçenistan, Rusya'nın gövde gösterisi yapacağı, kendini ispat edeceği bir hedef olarak da seçilmişti.[2]
Putin Çeçenistan’da gövde gösterisi yaparak hem bu bölge de gücünü arttırmak hem de enerji kaynaklarına hakim olmak istemekteydi. I. Rus-Çeçen Savaşı’nda Rusya halkı hükümeti çok eleştirilmiştir. Putin’in Çeçenistan müdahalesi için tek aradığı halk desteğiydi. Bunu da o dönemde Rusya’da meydana gelen terör olaylarını özellikle Çeçenlere yıkarak yapmaya çalışmıştır. O dönem de gelişen gelişmeler de Rusya’nın istediği gibi oldu. Baslen Krizi’nin yaşanması hem Rusya halkının hem de dünyanın Çeçenistan olayına bakışını değiştirmiştir. Bir başka neden de Şamil Basayev’in Dağıstan Cumhuriyetine saldırması.( Smith, 2002:1) Aslında olayların seyrini değiştiren olay bu oldu. Çeçenistan Dağıstan’dan ciddi bir destek bekliyordu. Beklediği gibi olmadı ve tam tersine Dağıstan halkı Rusya’dan yardım istemiştir.
1999 yılı geldiğinde Putin aradığı fırsatları da bulmasıyla Çeçenistan’a savaş açtı. Böylece II. Rus-Çeçen Savaş’ı başladı. Rusya ilk savaşta olduğu gibi Çeçenistan küçümsemedi ve daha emin adımlar attı. İlk olarak hava bombardımanı başladı ve Çeçenistan köşeye sıkıştırılmıştır. Rusya bu şekilde Grozni’ye kadar ilerlemiştir. Rusya’nın hedefi Çeçenistan’ı tamamen ele geçirmektir. 4 Aralık 1999 tarihinde        Rus uçakları şehri bombalarken “11 Aralık tarihinden sonra şehirde kalan kişiler terörist sayılarak bombalarla yok edilecektir. Hiç bir pazarlık söz konusu olmayacaktır” şeklinde bildiri yayınlamışlardır. Önemli bir kısmı yaşlı ve bakıma muhtaç kişilerden oluşan 15,000 kişi şehirde kalmıştır.  Rusya istediği aldı ve Grozni’ye girerek Çeçenistan’ı da ele geçirmiştir.
Rusya Çeçenistan’ı işgal etmiştir. Rusya topraklarına katmıştır fakat Rusya bir şeyi hesaplayamamıştır. Çeçenlerin bağımsızlıklarına olan düşkünlükleri. Rusya her şeyin bittiğini sanıyordu fakat öyle olmadı.
Rusya için bir önemli gelişme de ABD’ye yapılan 11 Eylül saldırıları oldu. ABD bu saldırılar sonucu Afganistan’a müdahale etti. Bu müdahaleye Rusya ses çıkarmamıştır. Bunun sebebi aslında oldukça basittir. ABD’nin yanında olarak Çeçenleri terörist olarak göstermeye çalışmışlardır. Bunlarda belli oranda başarılı olmuşlardır. Şu da bir gerçektir Rusya istediği gibi Çeçenistan’a yön verememektedir. Asimile etmeye çalışmıştır bunu da başaramamıştır. Her ne kadar 11 Eylül saldırıları Çeçenler için olumsuz bir sonuç doğursa da. Bugün Çeçenler sadece kendi mücadelelerini yapmıyor. Kafkas halklarının mücadelesini yapıyor. Ezilen Kafkas halkının mücadelesini yapıyor. Görünen bu mücadele bağımsızlık gelene kadar sürecek.
İNSAN İHTİYAÇLARI TEORİSİ BAĞLAMINDA RUS-ÇEÇEN ÇATIŞMASI
İnsan ihtiyaçları teorisi çatışma analizi ve çözümü disiplinin temel teorilerinden birisidir. Bu teorinin iki önemli bilim insanı John Burton ve Johan Galtung’dur. John Burton insan ihtiyaçları teorisini, Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi teorisi ve Paul Sites’ın sekiz temel ihtiyacı gibi psikoloji ve birey davranışlarının açıklanmalarından yola çıkarak ortaya atmıştır. Burton’ın yeniliği, insan ihtiyaçlarının tatmin edilmemesinin çatışmanın en önemli nedeni olduğunu belirtmesidir. Ayrıca Burton iki önemli ihtiyacın - özellikle çatışmaların ortaya çıkmasında ve çözümünde- önemine yoğunlaşmıştır: Kimlik ve güvenlik ihtiyacı.)
Maslow’un ihtiyaçlar piramidinde toplam yedi ihtiyaç bulunmakta ve Maslow bunları şu şekilde kategorize etmektedir.
1. Kendini gerçekleştirme ihtiyacı (erdem, yaratıcılık, doğallık, problem
çözme, önyargısız olma, gerçeklerin kabulü)
2. Saygınlık ihtiyacı (kendine saygı, güven, başarı, diğerlerinin saygısı,
başkalarına saygı)
3. Estetik ihtiyacı (güzellik, simetri, düzen)
4. Bilişsel ihtiyacı (bilme isteği, anlama isteği, merakı tatmin etme)
5. Ait olma, sevgi, sevecenlik ihtiyacı (arkadaşlık, aile, cinsel yakınlık)
6. Güvenlik ihtiyacı (vücut, iş, kaynak, etik, aile, sağlık, mülkiyet
güvenliği)
7. Fizyolojik ihtiyaçlar (nefes, besin, su, cinsellik, uyku, denge, boşaltım) (YILMAZ, ÖZÇELİK, 2012: 280-281
Bu bağlam da Rus Çeçen Savaşı’nı incelersek Rusya için Çeçenistan sorunundaki en önemli neden güvenliktir. Rusya Çeçenistan’ı kendi toprakların da görüyor ve güvenliğini tehdit edecek terör eğlemelerinde bulunduğunu belirtiyor.
Çeçenistan açısından bakarsak da en önemli ihtiyaç kimliktir. Rusya Çeçenistan’ın bağımsızlığını tanımamaktadır. Bu sorun çözülemediği sürece çatışma da görünen devam edecek
BU ÇATIŞMANIN ÇÖZÜMÜ VAR MI?
Saatlerce tartışılacak bir konu bu. Bu çatışmanın çözümü var mı? Elbette var ama pek yakında olması görünmüyor. Bu sorunun çözümü kazan kazan yöntemiyle ya da uzlaşma yöntemiyle olur. Burada hem Rusya hem Çeçenistan kazanması lazım. Çeçenistan’ın sahip olduğu kaynaklar ve jeopolitik önemi sayesinde Rusya’nın buradan vazgeçmesi pek mümkün görünmüyor. Rusya’nın Karadeniz’e açılan kapıları Kuzey Kafkas devletleri topraklarıdır. Rusya ekonomik anlamda çok önemli olan bu topraklardan elini çekmesi zor görülüyor. Bu toprakların asıl sahibi insanlarda yıllardır Rus zulmü görüyor. Bu topraklar ne kadar zenginse de insanlar varlık içinde yokluk yaşamakta. Bu sorunun çözülmesi için SSCB’nin yıkılmasında nasıl Güney Kafkasya ülkeleri egemenliğini kazandıysa Kuzey Kafkasya ülkelerine de bu şans verilmelidir. Çeçenistan için kazanç bağımsızlıktır. Rusya’nın bunu kabul etmesi buna karşın kaynaklardan pay alması belki bir uzlaşma olabilir.
Rusya için bu savaş çıkar çatışmasıdır. Çeçenler daha önce Rusya’ya Çeçenistan’ı tanımasını, Çeçenistan’ın BDT’ye üye olmasını teklif etmişlerdir. Aynı zamanda Çeçenistan’ın Rus ekonomik birliği içinde kalmasını yönünde bir anlaşma sunmuşlardır. Çeçenistan ayrıca askeri kampları kapatacağına dair söz vermiştir. Putin bu önerileri kabul etmemiştir. Görüldüğü üzere sorun bu günlere gelmiştir. Çeçenistan başta ekonomi gibi birçok anlamda Rusya’yla beraber hareket edeceğini açıklamıştır. Rusya’nın da bu teklifleri değerlendirmesi ve uzlaşması gerekir. Sorunun çözümü için tek yol uzlaşma gibi görünmekte. 


KAYNAKÇA
SMİTH Sebastian, Allahın Dağları Çeçenistan’da Savaş, Sabancı Üniversitesi Birinci Basım Mayıs 2002
istanbul.indymedia.org/tr/news/2004/09/10751.php








[1] istanbul.indymedia.org/tr/news/2004/09/10751.php
[2] http://www.kavkazcenter.com/tur/content/2009/02/20/4427.shtml

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder